Audrey Kathleen Rustan, 4 Mayıs 1929’da Brüksel, Belçika’da doğdu. Annesi Hollandalı bir barones, babası ise zengin bir ingiliz bankacıydı. Anne ve babasının soylu bir geçmişi vardı. Audrey henüz küçükken babası Hepburn soyismini ekletti kimliklerine. Çocukken… Daha fazla
Natasha Denona Rose Cheek Duo – İkili Allık İncelemesi
- Bu blog yazısında, Natasha Denona’nın Rose Cheek Duo – İkili Allık paletini inceleyeceğiz.
- Bu palet, pembe ve ışıltılı dokunuşlara sahip, krem allık ve aydınlatıcı içerir.
- Yüz hatlarını aydınlatmak, belirginleştirmek ve canlandırmak için idealdir.
Ürün Özellikleri
- Bu palet, iki farklı ürün içerir: krem allık ve aydınlatıcı.
- Krem allık, evrensel parlak pembe bir tonda olup, kapatıcı pudraların ileri teknolojisi ile üretilmiştir.
- Aydınlatıcı, rose şampanya rengi sıcak ve pembe bir Duo-Krom tonunda olup, ışık yayan kristalleri ve görkemli inci parçalarını bir araya getirir.
- Bu palet, uzun süreli nemlendirme için hiyalüronik asit ve antioksidanlar bakımından zengin bitkisel yağlar içerir.
Ürün Etkileri
- Bu palet, yüzünüze doğal ve sağlıklı bir görünüm kazandırır.
- Krem allık, canlı ve yumuşak bir sonuç için yüz hatlarınızı aydınlatır ve belirginleştirir.
- Aydınlatıcı, doğal ışıltınızı artırmak için tüm cilt tonlarını vurgulayan yoğun, parlak bir 3D efekti verir.
- Bu palet, hem gündüz hem de gece makyajı için uygun olup, kolayca uygulanabilir ve karıştırılabilir.
Ürün Avantajları
- Bu palet, zengin pigmentasyonu sayesinde rengini tek sürüşte verir.
- Bu palet, Natasha Denona’nın 20 yıldan fazla süredir dünyaca ünlü bir makyaj sanatçısı olarak çalıştıktan sonra, kendi göz farı formüllerini geliştirdiği bir markadır.
- Bu palet, Natasha Denona’nın LOVE koleksiyonundan ilham alan bir üründür.
Sonuç
- Bu blog yazısında, Natasha Denona’nın Rose Cheek Duo – İkili Allık paletini inceledim.
- Bu palet, pembe ve ışıltılı dokunuşlara sahip, krem allık ve aydınlatıcı içerir.
- Bu palet, yüz hatlarını aydınlatmak, belirginleştirmek ve canlandırmak için idealdir.
- Bu paleti denemek isterseniz, Sephora mağazalarına veya web sitesine uğrayabilirsiniz. Umarım bu inceleme sizin için faydalı olmuştur. Yorumlarınızı bekliyorum. Sağlıcakla kalın! 😊
APPLE AKSESUARLARI ve Bu Ayki Alışverişim
Kasım indirimlerini çok sağlam takip ediyorum. Fiyatı artırıp indiren bir satıcı gördüm mü kafamda basıyorum engeli! Alışverişe hazırım! Bu ay hedefim; teknolojik ürünlere aksesuarlar, kendime aksesuarlar ve tabiki makyaj! (Olmazsa olmazım…)
Hepsiburada alışverişlerimin merkezinde çünkü Premium üyelik aldım ve kargo ödemiyorum. Online alışverişte kargo ödemek kadar alışverişimden vazgeçiren bir şey yok. Sepete eklediğimde orada Kargo 19 TL yazısını görünce ben ; ürün – sepetten çıkar – uygulamayı kapat – Disney Plus’a girip Criminal Minds izle. Ama Trendyol’dan da tam vazgeçmedim yani! Oradan da alışverişlerim var ve bu ay Watsons’ta indirimleriyle gönlüme taht kurdu. Neyse artık alışverişe geçelim.
AKSESUARLAR
Cüzdan
İyi bir cüzdan için kriterlerim var;
Bozuk para için fermuarlı bir göz
Kartlara kolay erişim
Şıklık
Bu cüzdanda hepsi var. İdeal ve uygun fiyatlı olarak görüyorum. Instagram hikayelerimde de çok fazla soran oldu diyebilirim. Genel olarak beğenilen bir cüzdan seçmişiz, güzelll
Çanta
Bir içerik hazırlıyorum ve bu içerik için kahverengi ürünler arıyorum. (Al işte spoiler…) Ve bu çantayı Hepsiburada’da gördüğümde dedim ki “Yok yeaa bu fiyata güzel bir şey gelmez ama fotoğrafları da çok iyi” GELDİ. Milyonlarca tık akıllarda tek soru; Bilgisayar sığıyor mu? Benim 13 inch çok rahat sığdı 15 inch’te sığar ama bilgisayar için o ceplerden yok. Cepsiz içi dümdüz. Yinede çok şık duruyor. Yoğun plastik kokusu beni üzmez bu fiyata böyle çanta bulmuşum kaçırır mıyım diyorsanız, tanıştığıma memnun oldum siz bensiniz!
AirPod Kılıfı
LeColor şu ülke sınırları içerisine klasik, silikon kulaklık kapları dışında bir şey getirdiğin için gönlümde bir taht kurdun! Zaten dijital ajandaya geçmeden önce favorimdi ama açıkcası AirPod kılıfında büyük beklentilerde değildim. BAYILDIM! Alışverişimde en sevdiğim ürünlerden biri oldu. Anahtarlık ipi ile, rengiyle, bir kılıf için yeterli kalitesiyle gönlüme taht kurdu. Tam olarak “Simple is the best” bir kılıf. 10/10
iPhone Kılıfı
İşte yersiz bir takıntı! Teknolojik ürünlerimin hepsinde renk uyumu beklerim. Wallpaper dahil… Dolayısıyla kahverengi bir kılıf istiyorum. (Tamam az önce spoiler verdiğim içerik ile de alakalı ama) Kahverengi ama uygun fiyatlı bir kılıf baktım çünkü Neon yada pastel renkler seven birini kahverengide çok tutamazsınız. Fiyat-performans ürünü bir kılıf aldım ve üstelik üzerine logosunuda güzel bir şekilde koymuşlar. Öyle dandik baskı elmalardan değil yani.
Apple Watch Kordonları
Bu ay bol bol kordon aldım diyebilirim. Aksesuarlarla bozdum kafayı yani anlayacağınız. (Birde doğum günüm sebebiyle hayatıma yeni dahil oldu kendileri eheh) Neyse yine uygun fiyatlı kordonlar aradım ve online ile web fiyatları arasındaki farkı en iyi kordonlarda deneyimledim. Toplamda 5 tane kordon aldım. Önce memnun kalmadıklarımı söylemek isterim.
Örgü Kordonlar -ama küçük…
Eğer ince kollarınız varsa beğeneceksinizdir bu kordonları çünkü kalitesi gerçekten hoş ama benim kolumu çok sıktılar. Ürün özelliklerine Small yazsanız sorun çözülürdü be sayın satıcı… İade de etmedim arada elime alıp çekiştiriyorum belki kendini salar diye ama salmadıda…
Çıtçıtlı Kordon
Sonra dersimi aldım ve çıtçıtlı- ayarlanabilir bir kordon aldım -ki beğendimde. Şuan kolumda ve sürekli dönüyor 😀 Sabit durmuyor yerinde… Kaygan bir dokusu var yani. Yinede rahat olduğu için sevdim.
Desenli ve Yeşil Klasik Kordonlar
Kadıköy yolcusu kalmasın çünkü aksesuar cenneti orası! Dükkan kirası, giderler vs. hepsini çok iyi anlıyor yine de internetle fiyat farkına kalp kırıklığımı bırakıyorum. Çok haklısınız vallahi çok iyi anlıyorum canım esnaf ama tüketici olarakta aynı ürüne çok para verme kısmını tercih edemiyorum. (Ettim bu arada almışım işte 2 kordon 😀 ama anladınız işte.) Yeşil kordonun rengini çok beğendim ve kalitesini de -orjinalle kıyaslamayacaksak! – beğendim. 80 TL’ya aldım diye hatırlıyorum.
Gelelim desenli olana… Gördüğüm an renklerine, tipine vuruldum çok tatlıydı ve (kahverengili içeriğime yakışır gibi gelmişti) Neyse nitekim satın alıp arabaya bindiğimde beynimde o “ulen çok mu para verdim ya” kıvılcımı çaktı. 125 TL’ydı kendisi…
Mandal Toka
Şimdi kargo olmayınca hayat gerçekten benim için daha verimli yani 25 TL’ya satılan bir tokaya ihtiyacım varsa alıyorum geçiyorum. -yine kahverengi içeriği için- aldım bu mandal tokaları. Ben bütün saçı toplayabilecek büyük tokalardan sandım ama yok kısa saçlıysanız ya da yarım toplamak istiyorsanız güzel bunlar. Yinede renkleri çok güzel, beğendim!
Gümüş Earcuff
Gümüşten pek anlamam diyebilirim. Yani fiyatını söylediğimde o fiyata gümüş mü olur kızım deyip güldü babam 😀 Ama gümüşçü bir satıcıdan aldım yani bilmiyorum kaplama mı gerçek gümüş mü ama benim daha önceki kulağımı acıtan earcufflardan sonra ilaç gibi geldi! Hem çok şık durdu hemde çok rahat, varlığı yokluğu bir kulağımda his olarak. Çok beğendim ya… Hatta artık satıcıyı kafamda favorilere alıp earcufflarıma yakışacak küpelerde sipariş verdim az önce. Onlarda gelsin Insta’ya bir fotoğraf gelir.
RGB Yılbaşı Işığı
Benim evde 2 kedi bebiş var. O yüzden geceleri prizde bir şeyler bırakmıyorum ve pilli RGB ışık arıyorduk yılbaşı için. Bu satıcıdan gelen ışık gerçekten çok güzel çıktı. Öyle büyük sarkan ışıklar değil nokta nokta tele yerleşenlerden ve bu yüzden zarif duruyor. Üstelik epey uygun fiyatlı!
GÜZELLİK
Wag Maşası
Ah ne zamandır aklımdaydı bir bilseniz… Geçtiğimiz aylarda bir gümrük satış mağazasına YUİ’nin ürünleri tek fiyat gelmişti ve sadece 18 mm wag maşası kalınca almıştım ama yok 18 mm çok ince çok uğraştırıcı. Bu kadar uğraşmak bir akrep kadınına göre değil, daral geliyor insana. Yinede geçtiğimiz ay en yakın arkadaşlarımdan birine 32 mm olanını aldırdım. İstediği sonucu aldı. Büyük geniş dalgalar istiyordu ve çokta güzel oldu. Bense biraz daha su dalgası istediğim için 25 mm olanı aldım. Henüz deneyim aşamasındayım. Bir kere denedim ve saçımın sağ kısmını çok güzel yaptım sol kısmını rezalet 😀 Öğrenince güncellerim buraları
Maybelline Super Stay Vinyl Ink – Çıkmayan Rujum (Peach)
Ben daha önce Coy rengini aldım ve çeşitli testler sonucunda gördüm ki kalıcılı bir harika! Ama Coy rengi biraz canlı (yeanii birazcıkkk – tamam çok-) Günlük bir renk olsun diye Peach’i aldım ve esmer tenliyseniz çok seveceğinize eminim. (En yakın arkadaşım kodadı:sarı-kumral – o da çok severek kullanıyor! Wag maşasını alan arkadaşta aynı arkadaş. Aylin ben seni bu ay batırdım mı acaba?
Clinique Black Honey
TikTok’ta 155bin izlendi bu ‘neredeyse ruj’ incelemem o yüzden ekstra seviyorum kendisini şu an hehe… Yok herşey bir yana neden bu kadar sevildiğini anladım deneyimleyince çünkü olmazsa olmazım oldu. Hafif sürünce dudak alt tonunuza yakışan bir renk veriyor ve yoğun uygularsanız işte o bayıldığım görüntü! Herkeste doğal olarak farklı duruyor ve yakışmayan kimseyi görmedim diyebilirim. Tarihi bir ürün hee 1971’den beri çok fazla sevilen bir ürün olmasıyla meşhurmuş meğer ve TikTok’ta viral olunca tekrar zirvelere taşınmış.
Aldığım ürünlerin Linkleri :
Hepsiburada : https://app.hps.im/d7ct/ev7c6p0w
Trendyol: https://www.trendyol.com/koleksiyonlar/kasim-aralik-aldiklarim-k-45620174-1f91-4cdd-80ca-314ee87c9989
Tamam yazıyı kıyafet ve cilt bakımı ürünleriyle daha fazla uzatmamaya karar verdim. Tadında bırakıyorum. Umarım keyifle okumuşsunuzdur! Hoşçakalın…
Olmazsa Olmaz Filmlerim ve Dizilerim
Bana en sevdiğin filmi söyle, hemen bir karakter analizi yapayım… Şimdi benimkilerden bahsedeceğim. Hepsine fazlasıyla -hmm daha hafif bir tabiri yok sanırım – takıntılıyım!
Dirty Dancing
“Nobody puts Baby in a corner!”
Ben bir Dirty Dancing bağımlısıyım. Kendimi çok iyi hissettiğimde, modum düşük olduğunda, çok yorulmuşken dinlenirken bütün odağımı vererek izlediğim film bu! Hep bir tebessüm bırakır yüzümde. ‘Dirty Dancing Soundtracks’ en çok dinlediğim albümlerden biri olabilir ve hiçbir dans eğitimim olmamasına rağmen the Time of My Life şarkısında dans etmeyi deliler gibi istiyorum. (Evde kendi kendime dans ediyorum ama ne demek istediğimi anladınız.) Benim ‘Romance’ tanımıma bu film çok uyuyor. Aslında aşırı karakterli olan saygılı ve dürüst ama ‘bad boy’ görünen, yetenekli Patrick Swayze benim ideal tanımlamama çok uyuyor belli ki!
Doctor Who
Çok keskin bir değişim yaptık ama benim için özel bir diziden bahsetmek isterim ki evimin her köşesinde bir TARDIS görebilirsiniz. Blogumun adı bile oradan geliyor. Bu dizi benim için bilim-kurgunun babasıdır. Çünkü kendisi 1963’ten beri hayatımızda… (1963-1989 | 2005 – devam) Kaç kere 2005 versiyonuna tekrar başladım belli değil ve üniversite bitirme projemde bile 50. yıl özel bölümü için yeni uzaylılarla afiş projesi yaptım. Çok daraldığımda TARDIS’in belirmesini beklediğim bir hayal dünyam var kafamda… Bu yazıyı okuyan diğer Doctor Who fanlarını kızdırmak istemem ama benim için favori sezonlar David Tennant ve Matt Smith’in Doctor olduğu sezonlar. Hatta Jodie Whittakerlı bölümleri yarım bıraktım ve çok üzülerek yeni doktorun gelmesini bekliyorum. Devam edemiyorum! (Hayır bunun doktorun kadın olmasıyla alakası yok o dönemdeki senaristle sorunum var!)
(TİVİBU’ya not : LÜTFEN DİZİMİZİ SAL! Yani gerçekten erişime de açmıyorsun bari Türkiye hakkını yayınlayacak birisine ver yahu. Resmen sırf dizime el koyduğunı hissettiğim için sevmiyorum Tivibu’yu.)
Fringe
Ah Walter Bishop… Benim üzümlü kekim… Bu kadar müthiş yazılmış bir diziyi nasıl ve nasıl sevemem… Defalarca tekrar tekrar izledim. Polisiye, dahiler, paralel evrenler ve keyifle izleyen ben! Tamam… Tekrar başlama zamanım gelmiş.
the Bold Type
Sex and the City’ye benzeyen bir dizi ararken keşfettiğim bu dizinin tabuları yıkan muhteşemliğinden uzun uzun bahsedebilirim. Bu diziden o kadar etkilendim ki şöyle bir anım var; bir tatil akşamı huzurla gökyüzünü izlerken üniversiteden bir hocamı aradım ve “Ben bu dizideki mesajları benimsiyorum. Bu dizideki mesajlar beni çok temsil ediyor ve bunu aktarmak isterim insanlara” dedim. Tam anlamıyla böyle. Tabuları yıkan, güzellik algısıyla, özgüven sorunlarıyla, “Ben bu yaşımda bu hayatımla ne yapıyorum?” sorunlarıyla başa çıkan genç kadınların dizisi bu. Çok etkileyici ve özel bir dizi benim için. Tabbikiiii goy goy sahneleri de var. Ama verdiği mesajlar benim için bu diziyi çok özel yapıyor. Ayrıca gerçekten eğlenceli bir dizi.
Evet ben bir izlediği diziyi/ filmi tekrar izleyemeyen birisiyim ve bu dizi ve filmler defalarca tekrar tekrar izlendi. Dolayısıyla bu yazı karşına çıktıysa hepsinden ayrı ayrı çok beğeneceğin noktalar bulacağına inanıyorum.
Son olarak sevgili Doctor’ımızın bir sözüyle bitireyim yazımı “Hepimiz birer hikayeyiz. Sadece sonuçta ‘İyi bir tanesi’ olmasını sağla.”
Ben Kimim?
Birisinin blogunu okuduğum zaman kendisi hakkında da bir fikir sahibi olmak isterim. Yani… Kim bu, ne görmüş ne biliyor bilmek isterim. Ben
soru-cevap şeklinde olunca çok keyif alıyorum bu yazılarda, o yüzden öyle yapalım.
Kimsin? Ne zaman doğdun? Nerelerde okudun?
Ben Şevval Sevim ve 1995’te doğdum. Kendimi bildim bileli İstanbul Anadolu Yakası’nda yaşıyorum ve çokta seviyorum…
– Liseyi ilkokulumdaki müdür muavini yüzünden yapılan yanlış bir tercihle okudum diyebilirim ama iyiki de öyle olmuş şimdi düşününce. Anadolu Teknik Lisesinde Bilişim Teknolojileri ve Web Tasarımı okudum.
– Üniversitede ise Güzel Sanatlar Fakültesinde grafik tasarım eğitimi gördüm. Benim zamanımda devlet üniversitelerinde bölümüme sadece yetenek sınavıyla giriliyordu. (Bence önemli bir şeydi bu..)
Bu makyaj merakı ne? Öylesine bir hevesse oyalama bizi…
Üniversite zamanı çok yoğun olduğum bir dönem yeterince sosyalleşemediğimi hissettim ve ben -fazla- konuşkan birisiyim. Yeterince konuşabilmek içinde o yoğunlukta geceleri YouTube videosu çekmeye başladım. Yaklaşık 6 yıl kadar önce…
Sorun şuydu ki; makyajla alakam yoktu! Ama bir senenin sonunda arkadaşlarımın kolumdan tutup Watsons’a götürdüğü ve “hadi bize bir ruj öner” dediği kıvama gelmiştim. Hatta üniversitede bir projem için makyajın kitabını bile yazdım… (Kulağa çok havalı geliyor değil mi? Hocamla birlikte bir kaç markaya bile ulaştırdık.) Bitirme projemde Doctor Who 50. yıl özel bölümü için uzaylılar tasarladım ve arkadaşlarımı plastik makyajla uzaylılara çevirdim. 6 yıldır sayısız ürün inceledim ve hatta bölgeler ve dönemlere göre makyaj tarihini yalayıp yuttum. Türkiye’de makyaj sanatçısı deyince akla gelen bir sürü harika yaratıcı insan bana makyaj yaptı ve sohbetler ettim.
Şimdi bir adım daha ileriye gitmek için moda tarihini öğrenmeye başladım. Hepsi birbiriyle çok bağlı aslında. Yani sevgili bu yazıyı okuyan dostum DOĞRU YERDESİN B)
Hobilerin neler?
Makyaj 😀 Bunu da söylemeliyim ki makyajsız dışarı çıkmayan biri değilim. Makyaj benim için gerçek anlamda bir eğlence. Bir ‘mecburi rutin’ değil. O yüzden her yere giderken değil keyifle makyaj yapabileceğim zaman varsa makyaj yaparım… Ya da videolarım için.
Benim para kazandığım işim tasarım yapmak. Dolayısıyla sergi gezmek benim bir diğer hobim diyebilirim. Türkiye’de tasarımcıları bir odaya kapatıp 24 saat çalıştırmak gerek gibi absürt bir algı var. “Tasarımcı dediğin dün yüzü görmez” Ne kadar yanlış. Tasarımcı sürekli gelişmeli, öğrenmeli ve gözlemlemeli.
Yeni programlar öğrenmek. Beni tanımayan insanlar programları öğrenme hızıma şaşırır çünkü yeni bir bilgisayar programı öğrenmek benim için bir matematik denklemi çözmek gibi… Çözmezsem uyuyamam! Hobi olsun diye tasarım programlarını öğrenirim. Hatta ülkede en çok kullanılan IG filtrelerinden birini ben yaptım. (Sonra kaldırdım)
Hedeflerin neler?
Bu sorunun cevabını sayfalarca yazabilirim. Ama güncel bir özet geçelim. Pandemi benim sosyal özelliklerimi sömürdü. Her zaman tek başıma çok eğlenebilen birisiydim, bazen bir arkadaşım bir filme gitmeyi teklif ettiğinde bahane uydururdum çünkü onu tek başıma izlemeyi planlardım. Bu 2 yıl sonrasında tamamen kendi kendine eğlenebilen birine dönüştüm ve ilk hedefim kendimle eğlendiğim kadar tekrar insanlarla da eğlenebilmek… (Ailem, kedilerim ve yakın arkadaşlarım hariç. Onlarla hep eğlenebilirim)
Hatrı sayılır bir kitlesi olan bir ‘Beauty Influencer’ olmak. İstediğim şey yapıcı, birbirini destekleyen bir kitle. İsterim ki her kadın kendini güzel hissedebilsin ve benim sayfama girince iyi hissedecek şeyler de bulsun. Güzellik algısı ile ilgili uzun uzun konuşuruz. Her kadının güzel olduğuna inanıyorum ve bence sizi de ikna edebilirim. (Konuşuruz)
Plan yapamadığım bir yılımdayım, tekrar 100 hayalini bir solukta deftere yazan o heyecanlı kızı yakalamak istiyorum.
Benim için kariyer –sevdiğin şeyi büyüterek, geliştirerek, kendinden değerler katarak büyüttüğün bir şey. Ben karakter olarak kendi zaman çizelgesini yöneten birisi olmalıyım ki yukarıdaki tanımlamaya uyayım. Bu yüzden de kendi işimi yapmalıyım. Özgür hissettiğimde yaptığım işlerle hep çok gurur duydum.
Öğrenmek istediğim şeyler de var tabiki, anadilim gibi İngilizce konuşmak istiyorum. Basic İtalyanca öğrenmeliyim. Gezmek istediğim yerler… Alooo Şevvalcim pasaportun kalbin kadar temiz… İtalya, Fransa, İspanya, İngiltere… Ne demişler Hedefler Hayallerin deadline konulmuş halleridir.
Şimdilik bu kadar diyelim. (Daha çoook var)
Yazılarımda ve gönderilerimde daha çok tanışır kaynaşırız. Hoşgeldiniz… 🙂
Neden Viral Oldu? | Clinique Black Honey
Sürekli TikTok ve Instagram keşfetime düşen Clinique’in Black Honey’sini sonunda denedim. Neden viral olduğunu çok iyi anladım! Gelin konuşalım…
Büyük boyu ve mini boyu var. Ben ‘asparagas’ ürün olmasından korkarak mini boyunu satın aldım.
Clinique Almast Lipstick ‘Neredeyse Ruj’ adının sebebini anlayabiliyorsunuz çünkü bir lip balm sürüyorum adeta… Ama şaşırtıcı olan şey şu; nasıl bu kadar renk veren şeyi ayna kullanmadan bu kadar düzgün sürebildim? İnanın bana bu kişisel bir yetenek değil. Herkes için geçerli bir rahatlık bu.
Gelelim herkese yakışıyor olmasına… Bu aslında şaşırtıcı değil. Ürün neredeyse siyah ve dudağınızın kendi alt tonundaki rengi koyulaştırıyor. Dolayısıyla ten renginizin alt tonu ne olursa olsun bu ruj size yakışacak bir alt ton veriyor.
Clinique Black Honey viral olmayı hakeden, harika düşünülmüş bir ruj diyebiliriz yani. Çoook beğendim çok!
sevowho.com 